(Y. İS 1. yy)
Filistinli Yahudi din bilgini. Yavne’de kurduğu okul ve yetkili haham topluluğu ile geleneksel Yahudiliğin Kudüs Tapmağı’nın yıkılışından (İS 70) sonraki sürekliliği ve gelişimi üzerinde belirleyici rol oynamıştır.
Yohanan İS 70’ten önce şeriat konusundaki tartışmalarda Sadukilere karşı Ferisileri temsil ediyordu. Ayrıca ne pahasına olursa olsun Roma’yla savaşmaktan yana olan Yahudilere de karşıydı. İS 70’te (ya da 68’de) kuşatma altındaki Kudüs’ten ayrılarak Roma karargahına sığındı. Romalılardan, Yahuda yakınındaki Yavne’de bir okul kurma izni aldı. Orada yakın izleyicileri de çevresine toplandı. Bunlardan Eliezer ben Hirkanos ile Yeoşua ben Hanania’nın Yohanan’ı bir tabut içinde Kudüs’ten kaçırdıkları söylenir.
Yohanan, Yavne’deki okulu ve burada oluşturduğu tam yetkili haham topluluğu aracılığıyla temel dinsel geleneklerinin süreklilik koşullarını belirledi, geçmişten aktarılan ilkeleri değişen koşullar ışığında yeniden yorumlayarak Talmud geleneğinin temellerini attı. Yohanan ile öğrencilerinin yoğunlaştığı başlıca alan, özellikle sözlü geleneklere dayalı dinsel yükümlülüklerin (Halaha) incelenip geliştirilmesiydi. Tevrat’ın yorumlanmasıyla (Midraş) bağlantılı olarak masal ve efsane gibi bağlayıcı olmayan haham metinlerini de (Haggada) inceliyorlardı. Yohanan ayrıca mistik ve batini içerikli konularla da ilgilendi. Tapınak’ın yıkılışından önce ya da sonra, Yunan – Roma geleneğine özgü ahlaki ve felsefi konulu toplantılar düzenlediği sanılır. Tevrat’la ilgili vaaz benzeri yorumlarında simgesel olanla ussal olanı çarpıcı biçimde birleştirdiği görülür. Örneğin sunak yapımında neden yontulmuş taş kullanılmadığı yolundaki bir soruyu, taşı yontacak demirin yıkıcı silahların yapımında kullanıldığı, Tanrı’ya adanan sunağın ise barışı sağlamaya yönelik olduğu biçiminde yanıtlamıştır.
Yohanan ben Zakay, İS 1. yüzyılda yaşamış Filistinli Yahudi bilginler içinde çağını ve gelecek kuşakları en çok etkileyen din önderidir. Talmud yazım ve düşüncesinde Hillel (Y. İÖ 1. yy’ın ikinci yarısı) geleneğinin sürdürücüsü olduğu kabul edilse de başka geleneklerden de esinlendiği açıktır.