Barbaros’un babası Yakup Bey, Eceova’lı (Eceabat) bir sipahiydi. Fatih’in Midilli Seferi’ne katılmış (1462), Banova köyü kendisine tımar olarak verilince Midilli’ye yerleşmişti. Yakup Bey’in dört oğlu vardı: İshak, Oruç, Hızır ve İlyas. Hepsi denizci olan bu çocuklardan Hızır, tarihe Barbaros adıyla geçti. Bu adın, sakalının kırmızı olması dolayısıyla (İtalyanca Barbarossa, kızıl sakal anlamına gelir) veya ağabeyi Baba Oruç’un adının Barbaros biçiminde değişikliğe uğramasıyla ortaya çıktığı ileri sürülür.
Oruç Reis ve Hızır Reis, önce Ege adalarında ticaret yapıyorlardı. Bir sefer sırasında Oruç Reis Trablus-şam’a giderken Rodos şövalyelerinin baskınına uğradı, kardeşi İlyas öldürüldü, kendisi de esir düştü. Hızır Reis, ağabeyini kurtarmak için şövalyelerin elinde bulunan Bodrum’a gitti, ağabeyi kurtulunca tekrar Midilli’ye dönerek ticaret işini sürdürdü.
Yavuz Sultan Selim tahta geçince, tahtın vârisi olan kardeşi şehzade Korkut’a karşı askerî tedbirler alındı; Antalya sancakbeyi olan Korkut’un Mısır sultanının yanına kaçmasından korkuluyordu. Onun için denizcilerin Anadolu kıyılarında dolaşması yasaklandı. Oruç Reis, Korkut’un adamıydı, Mısır sultanının hizmetine girdi. Barbaros da 1510’da Trablusgarp ile Tunus arasında bulunan Cerbe Adası’na giderek Oruç Reis ile buluştu. İki kardeş, kazançlarının beşte birini vermek, buna karşılık Tunus Limanı’ndaki Halk el-Vâd Kalesi’nde barınmak üzere Tunus sultanı Muhammet V ile anlaştılar ve bu sefer Akdeniz’de korsanlığa başladılar.
Cezayir Kuşatması
1516 yılında, 12 teknelik bir filo ile İspanyolların elindeki Cezayir’i kuşattılar. Tlemsen’de İspanyol ve Araplarla yapılan savaşta Oruç Reis şehit oldu. Cezayir?i ele geçiren Hızır Reis burada bir hükümet kurarak başına geçti. Cezayir emirliği süresince Araplara ve İspanyollara karşı mücadele etti. 1519’da Osmanlı padişahı Yavuz Selim’den kendisini desteklemesini istedi. Bunun üzerine kendisine emirlik beratı, hil’at ve sancakla birlikte harp malzemesi gönderildi. 1524’te Cezayir’de iç huzursuzluk başlayınca Hızır Reis buradan ayrıldı ve Avrupa kıyılarına seferler düzenlendi. Kuzey Afrika’da Böna ve Konstantin şehirlerini aldı. Bu başarıları Cezayirlilerin onun tarafına geçmesini sağladı (1527) ve Barbaros yeniden Cezayir’e egemen oldu. İspanya’daki 70 bin Endülüslü Müslüman?ı Cezayir’e taşıdı. Bu arada Andrea Doria Osmanlıların elinde bulunan İnebahtı, Balyabadra (Patras) ve Koron kalelerini kuşatmıştı. “Kanunî Sultan Süleyman’ın yardım istemesi üzerine yola çıkan Hızır Reis Sardinya, Elbe, Cenova ve Sicilya kıyılarını yağmalayarak Mora Yarımadası’ndaki Navarin Limanı’na geldi. Burada kaptanıderya Kemankeş Ahmet Paşa ile buluşarak İstanbul’a geçti. Bunu duyan Andrea Doria korkarak İtalya’nın Brindizi Limanı’na sığındı. Barbaros’u kabul eden padişah, kaptanıderyalığa atanması için onu Halzlep’te seferde bulunan sadrazam İbrahim Paşa’ya gönderdi. Barbaros Gelibolu kaptanıderyalığı ve Cezayir beylerbeyliği hil’atım giyerek Hayrettin Paşa adını aldı ve hemen İstanbul’a döndü (1534). Tunus’u almak üzere 80 kadar gemiyle Akdeniz’e açıldı, Halk el-Vâd Kalesi’ni, Tunus’u ele geçirdi. Burada, Andrea Doria komutasındaki 24 bin kişilik Haçlı donanmasıyla karşılaşmak zorunda kalan Hayrettin Paşa çok sayıda kayıp vererek İstanbul’a döndü. 1536’da yeni bir donanmayla Akdeniz’e açıldı. Venediklilerin egemenliğindeki Syra (Şira), Egina (Ekin), Kasos (Kaşot) v.d. adaları zaptetti.
Akdeniz’de Osmanlı egemenliği
Venediklilerin bu yerleri geri almak için Andrea Doria yönetiminde düzenledikleri Haçlı donanmasıyla Preveze’de karşılaştı, -‘Haçlıları ağır bir yenilgiye uğrattı: *Preveze Zaferi (28 Eylül 1538). Bu zafer Osmanlıların Akdeniz’deki egemenliğini güçlendirirken Hıristiyan âlemini de Barbaros’un üstünlüğünü kabul etmek zorunda bıraktı. Bunun üzerine Karl V, Barbaros’a Kuzey Afrika hükümdarlığını önerdi. Önerisi reddedilince Cezayir’e saldırdı (1541). Fakat yenilgiye uğradı. Kanunî’nin Kari Ve karşı Fransa kralı François I ile anlaşmasından yararlanan Hayrettin Paşa donanmasıyla İtalya’ya geldi. Burada 40 parçalık Cezayir donanması da ona katıldı. 1543’te Nice’i zapt ederek Fransa Seferi’ni başarıyla sonuçlandırdı ve Kari V’i François I ile Crepy Antlaşması’nı yapmak zorunda bıraktı. Akdeniz’de Osmanlı egemenliğini sağlamlaştıran Barbaros, 1544’te İstanbul’a geldi ve bir daha sefere çıkmadı. Beşiktaş’ta öldü. Aynı yere gömülen Barbaros’un türbesinin yakınına 1944’te bir heykeli dikildi ve buraya Barbaros Meydanı adı verildi.